Anadolu’ya demiryolunun girişi, cumhuriyet öncesinde (1856’da) 130
km’lik
İzmir-Aydın
hattının yabancılar tarafından yapımıyla gerçekleşir. Cumhuriyet sonrasındaki atılımlarla ülke
içindeki çelik
hattın
uzunluğu 1937 yılında 3.300 km’ye ulaşır. Demiryolları o kadar önemsenir ki karayolları demiryolunu
besleyecek
şekilde tasarlanır. Zaman içinde ticari ve ulaşım amaçlı kullanımı yaygınlaşan demiryolları, 1950
sonrasında
karayolu ağırlıklı dönemin başlamasıyla ikincil planda kalır ve önemi gittikçe azalır.
Demiryolunun önemini ve ülkeye kazandırdıklarını Hariciye Şefi Op. Doktor M. Necdet Bey, 30 Ağustos
1930'da,
Sivas’taki istasyon açılışı törenindeki konuşmasında çarpıcı bir biçimde şöyle ortaya koyar: “Bu
demirleri
toprağın
pasını silmek için bu yerlere döşedik. Sarı başaklı ekinleri altına çevirmek için ucuca ekledik. Yol
yerin
damarıdır. Nabzı çarpmayan toprak kangren olmuş demektir. Toprağın yaşayabilmesi için vücudumuzu
saran kan
damarları
gibi onun vücudunu da yol damarları sarmalıdır. Toprağın nabzı, insanınki gibi bir dakika durmadan
işlemelidir.
Bir
ekini yetişene kadar su, yetiştikten sonra yol besler."
3 İstasyon fotoğraf projesi, ülkemizin en önemli tren yolu bağlantı noktalarından olan Sakarya’nın,
Adapazarı,
Sapanca ve Arifiye ilçelerinin tren garlarını kolektif bellek kavramı bağlamında değerlendirmek ve
raylarla,
trenlerle, garlarla o kentin insanlarının samimiyetini geçmişini ve yaşanmışlıklarını bu kentin
insanlarına
sunmak
amacını taşımaktadır. Proje, eskiden garlarda kullanılan fakat şuan işlev görmeyen değerli
parçaları; Adapazarı,
Sapanca ve Arifiye garlarının insanlarla olan ilişkisini; geçmişten izlerini ve gelecek olan hızlı
tren öncesi
yapılan çalışmaların fotoğrafik kayıtlarından oluşmaktadır. Yanı sıra model kullanılarak Adapazarı
Tren Garı
Hareket
memuru canlandırılması yapılmıştır.
3 mevsim 12 hafta süren 3 İstasyon fotoğraf projesinin çekimleri sırasında garlarda konuştuğumuz
insanların
söyledikleri ve gözlemlerimize dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; bir kentin insanlarında en
çok heyecan
ve
ortak duygu oluşturan mekanların başında nostaljik tren istasyonları gelmektedir.
Demir yolları ulaşımdan çok daha fazlasını ifade etmektedir. Ülkeler arası, şehirler arası en güçlü
bağlar tren
yolları ile bağlanmıştır. Gidilemeyen yerlere gidilmesi kolaylaşmıştır. İnsanlar arasında bir köprü
oluşturmuştur.
Ülkemizde Demiryollarının gelişi askeri sebebiyet ile gerçekleşmiştir. Zamanla ticari ve ulaşım
olarak insanlar
ve
kentler için önemli bir yer almıştır.
Demiryolunun önemini, kazandırdıklarını Hariciye Şefi Op. Doktor M. Necdet Bey'in 30 Ağustos 1930'da
bir
törendeki
konuşmasında çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor: Bu demirleri toprağın pasını silmek için bu yerlere
döşedik.
Sarı
başaklı ekinleri altına çevirmek için ucuca ekledik. Yol yerin damarıdır. Nabzı çarpmayan toprak
kangren olmuş
demektir. Toprağın yaşayabilmesi için vücudumuzu saran kan damarları gibi onun vücudunu da yol
damarları
sarmalıdır.
Toprağın nabzı, insanin ki gibi bir dakika durmadan işlemelidir. Bir ekini yetişene kadar su,
yetiştikten sonra
yol
besler."
3 İstasyon projesi; ülkemizin en önemli bağlantı noktalarından olan Sakarya’nın önemli, Adapazarı,
Sapanca ve
Arifiye ilçelerinin tren garlarını kollektif bellek kapsamında değerlendirmek ve raylarla,
trenlerle, garlarla o
kentin insanlarının samimiyetini geçmişini ve yaşanmışlıklarını bu kentin insanlarına sunmaktır.
Her kenti temsil eden, o kentin insanlarının hafızasında yer edinmiş mekanlar vardır. Sakarya’nın,
insanlar için
önemli olan, hafızalarında yer edinen mekanlarından biri de tren garlarıdır.
3 İstasyon projesi ile Eskiden kullanılan fakat şuan işlev görmeyen değerli parçaları, Adapazarı,
sapanca ve
arifiye
garlarının insanlarla olan ilişkisini, geçmişten izlerini ve gelecek olan hızlı tren öncesi yapılan
çalışmaları
sunmayı amaçlamaktadır.
Proje sırasında garlarda konuştuğumuz insanların söyledikleri ve gözlemlerime dayanarak bir kentin
insanlarda en
çok
heyecan oluşturanlardan olgulardan biri de mekansal olarak garlar ve trenler olmaktadır.
Farklı mevsimlerde ilerleyen proje 12 hafta sürmüştür.
Adapazarı tren garı hareket memuru canlandırılması yapılmıştır.
Rıfkı Ünal
Sakarya, 2013